İLGİNÇ BİLGİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İLGİNÇ BİLGİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2016 Çarşamba

ARILAR HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 20 ÖZELLİK

1. 16.000 arı türü vardır. Bunların çoğu küme hâlinde yaşamayan arılardır. Yalnızca yüzde beş kadarı grup hâlinde yaşar. En sık rastlanan sosyal arı türü bal arısıdır. 80,000 kadar arı tek bir kovanda koloni olarak yaşayabilir.
2. Erkek bal arıları, yalnızca kraliçe arıyla çiftleşebilmek için yaşar. Kovanda yemek azlığı varsa bu işçi arılar dışarı çıkmak zorunda kalırlar.
3. Erkek bal arıları çiftleştiğinde gövdelerinin alt kısmı zarar gördüğünden ölürler. Çiftleşme çiftleşme organlarının düşmesine sebep olur ve bu organ kraliçe arıda sıkışıp kalır.
4. Kraliçe arı çiftleşmeye devam eder. Pek çok farklı arıdan 70 milyon sperm toplayana kadar bu böyle sürer.
5. 1660′ların sonuna kadar kraliçe arının aslında ‘kral’ olduğu zannediliyordu. Hollandalı bilim adamı Jan Swammerdam kovanın büyük arısını parçalarına ayırıp incelediğinde yumurtalıklarını keşfetti.
6. Avustralyalı araştırmacılar, bal arılarının insan yüzlerini ayırt edebildiğini keşfetti. Böceklere siyah-beyaz resimler gösterildi ve verdikleri doğru yanıtlar için ödüller sunuldu.
7. Gizli Böcek Sensörü Projesi’nde Los Alamos bilim adamları, arıları patlayıcıları tanımlayabilmesi konusunda eğitti.
8. ‘Balayı’ kelimesi eski bir Kuzey Avrupa geleneğinden türemiştir. Bu geleneğe göre yeni evlenenler bir ay boyunca mayalı baldan yapılmış bal likörü içiyorlardı.
9. İngilizce’de mükemmel insan anlamına gelen ‘bee’s knees’ terimi, Amerikalı çizgi film ustası Tad Dorgan tarafından ortaya çıkarılmış.
10. Birinci Dünya Savaşı sırasında bal askerlerin yaralarını iyileştirmek için kullanılıyordu. Çünkü bal nemi emiyor ve böylece de değerli bir iyileştirme aracı hâline geliyor.
11. Bal asla ve asla bozulmaz.
12. Yabanarıları zaman aralıklarını tahmin edebilir. Araştırmacılar bu böceklerin dillerini aynı anda uzattıklarını tespit etti. Bu özellikleri sayesinde nektar avları hep daha kolay geçiyor.
13. Kuzey Myanmar’da bir madende amber içinde bulunan melittosphex burmensis cinsi arı, bilinen en eski arı. Bu tür tam 100 milyon yıl önce yaşamış.
14. Bezelye bitkisiyle genetik yasalarının önünü açan Avusturyalı keşiş Gregor Mendel, melez arılar yetiştirdi. Ancak bu arılar öyle korkunçtu ki hepsini öldürmek zorunda kaldı.
15. Bir arı yaklaştığında duyduğunuz ‘bız’ sesi, dakikada 11,400 kez çırptıkları kanatlarının sesi. Arılar saatte en az 15 millik hızla gider.
16. Yeni doğan bir kraliçe arı, o kovandaki doğmuş ya da doğacak tüm diğer kraliçe arıları öldürür.
17. 1943 senesinde Avusturyalı zoolog Karl von Frisch, arıların çalışan diğer arıları harekete geçirmek için yaptıkları dans üzerine yazdığı çalışmasını yayınladı. Buna göre daire şeklindeki dans yemeğin yakında olduğunu, sallanarak yapılan dans ise uzakta olduğunu gösteriyor.
18. İşçi arılar güdümlü rollere sahiptir. Buna, ölen kardeşlerini kovandan çıkaran cenaze kaldırıcılığı da dâhildir.
19. Nisan 1984′te özel fakat sınırlayıcı bir kutuya alınan 3,300 arı, uzaya gönderildi. Sıfır yer çekimine alışan arılar neredeyse çok düzgün bir bal peteği oluşturabildi. Ancak tuvalete gitmiyorlardı. Arılar yalnızca kovanın dışına dışkılarını bıraktıkları için yedi gün boyunca hiç dışkı bırakmadılar. NASA sözcüsü, uzay kovanının son derece temiz olduğunu ifade etti.
20. Eski bir inanışa göre evinize giren bir arı, gelmekte olan misafire işaret eder. O arıyı öldürürseniz hoş bir misafirle karşılaşmazsınız. Yani siz en iyisi o beklenmedik bal arısını çaya davet edin.

SIRADIŞI BİLGİLER

Eğer bir kelimeyi hatırlamakta zorlanıyorsanız yumruğunuzu sıkın. Bu beyin aktivitenizin artmasına ve hafızanızı geliştirmeye yardımcı olur
Yer Çekimi Kanunu’nu bulan Isaac Newton dünyanın sonunun 2060 yılında geleceğini öngörmüştü
1901 yılında Dr. Duncan MacDougall ruhun varlığını ispatlamak için bir insanın ağırlığının ölmeden hemen önce ve sonrasında ölçmeye karar verdi. Aradaki fark ise MacDougall’a göre 21 gramdı.
Bir fil bir mavi balinanın dilinden daha hafiftir.
Uzaya baktığınızda gördüğünüz sadece uzay değil, aslında bir zaman tünelidir. Örneğin şu an Dünya’dan 65 milyon ışık yılı uzakta olan bir uzaylı Dünya’yı seyrediyor olsaydı, büyük olasılıkla şu an dinozorları görüyor olurdu
Bugüne kadar bulunan en eski insan beyni yaklaşık 4000 bin yıllıktır
Sadece tek bir gün dünyaya ulaşan güneş ışıkları ile dünya 27 yıl enerji ihtiyacını karşılayabilir.
Sadece tek bir gün dünyaya ulaşan güneş ışıkları ile dünya 27 yıl enerji ihtiyacını karşılayabilir
Dünya’yı varoluşundan bu yana 24 saate sığdırmaya çalışsak insanlar bu sürenin sadece 1 dakika 17 saniyesini doldurabilir
Derin sularda 180 balık türü hiç ışık yüzü görmeden büyür ve yaşamını sürdürür.
Sadece Samanyolu galaksisinde 400 milyarın üzerinde yıldız olduğu sanılıyor
Gökyüzünde bulunan yıldızların sayısı dünya üzerinde yer alan çöldeki kum taneciklerinin sayısından bile fazladır
2011 yılında Japonya’da meydana gelen 8.9 büyüklüğündeki deprem öyle etkili oldu ki Dünya’da günler 1.8 mikrosaniye kısaldı!
İki gözünüz var ve her biri 130 milyon görme siniri hücresinden oluşuyor. Ve her bir hücrenin içinde 100 trilyon atom olduğu düşünüldüğünde bu sayı evrendeki tüm yıldızların sayısından bile daha fazla.
Ağırlığı 600 kilogramı bulabilen bir mavi balinanın kalp damarlarının içine bir insan girebilir.

SIRADIŞI İNSANLAR

1) 1907 yılında yılbaşı gecesi ABD başkanı Theodore Roosevelt 8513 kişiyle el sıkışmıştır
2) 1986’da İtalyan Reinhold Messner Dünyanın 8.000 Metreden Yüksek 14 Dağına Da Tırmanan İlk Kişi Olmuştur.
3) ABD’nin ancak sekizinci başkanı olan Martin Van Buren Amerikan Vatandaşı olarak doğmuştur.
4) Alman Teorik Fizikçi Albert Einstein 9 Yaşından Sonra Akıcı Konuşmaya Başladı. Aile Onda Zihin Geriliği Olduğunu Bile Düşündü.
5) Amerika’ Da Bir Kadın Çamaşır Makinesi Almıştı. Kedisini Bu Makinede Yıkayınca Kedisi Ölmüştü. Kadın ” Kedi Yıkamak Yasaktır” Yazmadığından Firmaya Tazminat Davası Açtı Ve Davayı Kazanarak Yüklü Miktarda Para Kazandı.
6) Avusturya’lı Hans Steininger 1,4 metre ile dünyanın en uzun sakalına sahip olmakla ünlüdür . 1567 yılında bir gün yaşadığı şehirde yangın çıktı . Hans yangından kaçarken sakalını toplamayı unuttu . Koşarken sakalının üzerine bastı ve dengesini kaybederek merdivenden düştü . Yuvarlanırken boynunu kırdı ve öldü.
7) Bill Gates Saniyede 200$ Kazanmaktadır.
8) Bill Haast Kendine Yıllarca Yılan Zehri Enjekte Ederek Bağışıklık Kazandı. 172 Yılan Isırığından Hayatta Kaldı 100 Yaşına Kadar Yaşadı Ve Kanını Yılan Isırmasına Uğramış İnsanlara Bağışladı.
9) Dünyanın en hızlı davulcusu ünvanı, dakikada ” 1247 ” vuruşla kırdığı rekorla mike mangini ye aittir.
10) Dünyanın En Uzun Kadını. 2 Metre 36 Santimlik Çinli Yao Defen’in Ayakkabıları Almanya’da Özel Yapılıyor.
11) Gösterilerde kılıcı yutanların yaptıkları numara sahte değildir. Gerçekten kılıcı yutarlar. Ana problem gırtlak adalelerini rahatlatmayı öğrenmek, böylece yutkunmaya mani olmaktır. Bu özellik haftalar boyu süren egzersizlerle kazanılabilir. Kılıcın boğazı kesme ihtimali yoktur, çünkü her iki tarafı da keskin değildir, yani kördür. Kılıcın ucu sivri gibi görünür ama midenizin tabanına ulaşamayacak boyda bir kılıç seçerseniz bu da problem yaratmaz.
12) İngiliz Filozof Francis Bacon, Tavuğu Dondurmak İstedi. Tavuğun İçini Karla Dolduran Bacon, Soğuktan Hastalığa Yakalandı. 1926 Yılında Da Zatürreeden Hayatını Kaybetti
13) İran’da, Korkusunu Bastırmak Ve Sıkıntılarından Kurtulmak İçin Madeni Nesneleri Yiyen Genç Kızın Karnından Ameliyatla Yarım Kilogram Ağırlığında Metal Parçalar Çıkarıldı.
14) İspanya’da İnnece Fernandece İsimli Bir Kadın 11.000 Geceyi Uykusuz Geçirmiştir.
15) İsviçreli Cece Leclere, Tıp Adamlarınca “megavizyon” Diye Adlandırılan Çok Üstün Bir Görme Yeteneğine Sahipti. Kumaşların, Kalın Astarlı Zarfların, Perdelerin, Hatta Bazen Tuğla Duvarların Arkasını Bile Görebiliyordu.
16) Kaptan Cook, Antarktika Hariç Bütün Kıtalara Ayak Basan İlk İnsandır.
17) Kars’ta ‘canı Sıkıldığı’ İçin Saçlarını Yiyen Bir Kadının Midesinde Biriken 1.5 Kilogram Ağırlığında Saç Kılı, Ameliyatla Çıkarıldı.
18) Meksikada Oktavia Guillen Ve Adriana Çifti En Uzun Süreli Nişanlı Kalan Çiftidir.1902 Yılında Nişanlanmışlar Ve 1969 Yılında Evlenmişler.işin Acayip Yanıda Evlendiklerinde Yaşlarının 82 Olmasıdır. MEHMET KORKMAZ 02.06.2012
19) Pablo Picasso, Parasızlık Çektiği Gençlik Günlerinde Yaptığı Resimleri Yakarak Isınırdı.
20) Ünlü Arap Şairi Kahire Üniversitesi Profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 Yaşında Vefat Etmiştir. 105 Sene Bekar Yaşamış. 105 Yaşında Evlendikten Sonra 5 Çocuğu Olmuştur

AŞK MESAJLARI

Aşk bir sudur iç iç kudur diye bir cümle vardır herkes duymuştur kesin.Bu cümleye pek itibar etmenizi önermiyorum.Aşk iki kişi arasında yaşanan dünyanın en güzel duygularından birisidir.Aslında aşk doğru kişiyle yaşandığı takdirde insanlara unutulmaz güzellikler yaşatır.Bazı aşklar ise bir süre sonra bozulabilmektedir.Bunlar doğal şeylerdir.Her ilişki iyi gidecek diye bir şey var mı ? Tabiki yok.Aşkı doğru kişiyle ve doğru zamanda yaşayan insanlar mutluluğu kısa sürede yakalayabiliyor.Aşka dair mesajlar ve aşk şiirleri de bununla beraber karşılıklı olarak gönderilmektedir.Aşk mesajları aşık olan kişiler ya da flört etmekte olan çiftler tarafından internet ortamımında aranan kelimelerdendir.Günde 300-400 kişi bu kelimeleri aramaktadır.Bizlerde bu kelimelerde google’da üst sıralara çıkmak için çalışmalar yapmaktayız.Umarım bu makalemizi beğenirsiniz.Aşkı ararken sadece duygularınızla değil mantığınızla da hareket etmenizi öneririm.Yoksa birçok sıkıntıyı beraberinde getirir.İşte size bir kaç güzel aşk mesajı;
şk, sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlar da onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.
Belki de aşk asla kullanılmamalıydı cümle içinde, zaten bir daha gönül koymak mı ortaya, tövbe!
Dilek tutman için yıldızların kayması mı gerekiyor illa ki? Gönlüm gönlüne kaydı yetmez mi?
Eskiden karanlıktan korkar yağmurdan ürperirdim şimdi karanlıklar sırdaşım yağmurlar göz yaşım oldu.
Hüzün yakışmıyor bu aşka gülüm. Hüzün yakışmıyor ama: Gece sen yoksun ve ben burdayım.
Aşk diye birşey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var. Ne de karşılıklı olduğuna ispatım.
Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!
Eğer, gözlerin görüyor ve kulakların da duyuyorsa; Sen aşık değilsin ve olman da imkansız.
İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.
Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!
Aşk bazen yeni çıkan bir filmin fragmanı gibidir. Görebileceğin tüm güzellikler yalnızca tanıtımda verilir.
Bana büyük bir şaka yap gülüm! Kaldır gecenin lacivert perdesini gülümseyen gözlerinle. Yarına çıkart beni ne olur.
Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar.
Bu gece bir gözyaşı medeniyeti kuruyorum. Karşı durdukça büyüyen devleşen ve bütün engellemelere rağmen benide yutmaya hazırlanan bir medeniyet. Ama dörtnala giden bir atlı gibi sökün ediyor yaşları; dizgin ne fayda?
Sus be yüreğim, ben de biliyorum özlediğimi; Sus da bilmesin özlendiğini..
Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın; Çünkü o kişi yaralıdır ve yarabandı olarakta sizi kullanır.
Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar, çünkü kendilerini başkalarının mutluluğu için feda ederler.
Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile..

DEĞİŞİK BİLGİLER

Ortalama bir insan, hayatı boyunca iki havuzu dolduracak miktarda tükürük üretir.
Her 60 saniye içerisinde alyuvarlarınız vücudunuzda tam devre yapar.
Bazen, idrarınızı yapmadan önce idrar torbanızın büyüdüğünü gözlerinizle görmeniz mümkündür.
Çoğu bebek mavi gözlü doğar, ultraviyole ışınlarına maruz kaldıkça göz, gerçek rengini alır.
Çoğu batılı insan hayatı boyunca 50 ton yiyecek ve 50,000 litre sıvı tüketir.
El veya ayağınızda yeni bir tırnağın baştan sona büyümesi yarım sene alır.
Göz kaslarınız günde 100 bin kez kasılır. (Bu miktar, bacak kaslarınızın 80 km yol yürürken yaşadığı kasılmaya eşdeğerdir.)
Hayatınız boyunca 18 kg deri dökersiniz.
Beyniniz toplam oksijen ve kalori alımınızın yüzde 20’sini tüketir.
Her bir böbrekte bulunan 1 milyon civarındaki filtre, her dakika 1,3 litre kan temizler ve 1,5 litre idrar boşaltır.
Yumurtalıklarda 500 binden fazla yumurta bulunur fakat bunların yalnız 400 civarındakinde canlı üretimi yapılabilir.
Her bir insanın kendine özgü kokusu vardır. (Sadece ikizler aynı kokuya sahip olabilirler.)
Mideniz neden kendini sindiremez? Bunun sebebi mide hücrelerinin yapımının imhasından daha kısa sürmesidir.
Her bir insan vücudunda yarım milyon ter bezi bulunur ve bunlar her gün yarım litre ter salgılarlar.
İnsanlar son derece görseldir; etrafınızdan edindiğiniz bilgilerin yüzde 90’ı gördüklerinizden gelir.
Kendinizi gıdıklamak neredeyse imkânsızdır.
Yanık hastalarının derilerinin yenilenmesinde çoğunlukla bebeklerin sünnet derisi kullanılır.
Aralarındaki ağırlık farkına bakılmaksızın karşılaştırıldığında beton, insan kemiğine kıyasla 4 kat daha kırılgandır.
Deriniz, en büyük organınızdır. Yetişkin bir erkeğin derisi esnetilirse 1.8 metrekare alan kaplar.
Bir şeyin tadını alabilmek için, o şeyin tükürüğünüzde çözünmesi gerekmektedir. (Dilinizi kurutup bir yiyecekten tat almayı deneyin).
Erkekler her gün 10 milyon civarında sperm üretirler. (Bu miktar tüm gezegeni 6 ayda yeniden insanla doldurmaya yeterli ölçüdedir).
Yarım saat içerisinde vücudunuz 1,8 litre suyu kaynatmaya yetecek miktarda ısı üretebilir.
Her bir insan vücudunda 300 milyondan fazla kılcal damar bulunur ve bu damarlar uç uca eklenecek olsaydı 3000 km uzunluğunda olurdu.
Çok rüya görmek, yüksek IQ’ya sahip olmakla bağlantılıdır.
Sabah uyandığınızda, gece yatarkenki halinize kıyasla 1 cm daha uzun olursunuz. Bunun sebebi omurganızdaki kıkırdağın gün boyunca yavaşça sıkışmasıdır.

VÜCUDUMUZLA İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER

Her insan yaşamı boyunca 22 kilogram deri kaybediyor.
İnsanın kromozom sayısı 46, bezelyeninki 14 ve tatlı su istakozu da denilen kerevitinki ise 200.
İnsan vücudundaki damarların uzunluğu yaklaşık 96 bin kilometre.
İnsan açlıktan önce uykusuzluktan ölüyor.
Her 20 kişiden birinin ve çoğunlukla da erkeklerin kaburga sayısı 1 fazla.
İnsanın saç teli sayısı yaklaşık 100 bin.
Kalp günde ortalama 100 bin kez atıyor.
İnsanın DNA’sıyla şempazelerinki arasındaki benzerlik yüzde 98,4, salyangozunkiyle benzerliği ise yüzde 70.
Ceninler rock müziğine ve yüksek sese tekme atarak tepki gösteriyor.
300 kemikle doğan insanoğlunun yetişkinliğinde bu sayı 206’ya düşüyor.
Sağlıklı bir insanın tırnağının tam olarak gelişmesi 4-6 ay
Diş minesi insan vücudundaki en sert madde.
Böbrekler kanı günde 300 keze kadar filtreliyor.
Parmaklar ortalama bir hayat boyunca yaklaşık 25 milyon kez kıvrılıp açılıyor.

OSMANLILAR HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

Eski zamanlarda Fatih ve Bayezid Camilerinin avlusunda sergi kurulur ve bu avlular yiyecek v.s. satan küçük dükkanlarlar dolardı.
– Topkapı Sarayı bu ismini Eski Sarayın sahilindeki toplu kapısından almıştır. Bu sarayın, Fatih zamanındaki adı Yeni Saray idi.
– Çadıri Osmanlıların ilk hanesi, ilk sarayı, ilk taht evidir. Osmanlı sarayı, pek muhteşem ve çok odalı idi. Hele havaya dayanıklılığı ve ihtişamı pek meşhurdu.
– II. Süleyman kadınlarla meşgul olmazdı. Saraylılar harem ağalarıyla rezalete başladılar. Bu yüzden hizmeti olmayan ağaların içeri girmesi men edildi.
– Sultan Orhan zamanında Bizans’ta taht kavgaları oluyordu. Kantakuzinus’un yardımına giden Türkler, Bizans’ta büyük bir itibar kazanmışlardı. Saraya serbestçe girip çıkabiliyor, Bizanslılara hakim sıfatını takınıyorlardı.
– Osmanlı şehzadeleri babaları ile beraber harbe giderlerse ihtiyat kuvvetlerini kumanda ederlerdi.
– Osmanlılarda, yeniçerilere silah yapan ve tedarik eden ve bunları nakil vasıtasıyla orduya yetiştiren askeri sınıfa “cebeci” denirdi.
– Eski İstanbul sandal ve kayıklarının cidden nefis biçimli birçok nevileri vardı. Hele “Hanım İğnesi” denen ince uzun kayıkları birer sanat bediası idi.
– Osmanlıların kemal devrinde şehzadeler sancaklara gönderilerek oraların başında yetiştirilir ve divana da riyaset ettirilirdi. Eğer şehzadeler pek gençse bu divana onların mürebbileri olan lalaları vekaleten riyaset ederdi.
– Kanuni, Cerbe zaferinden dönen Piyale Paşa kumandasındaki donanmanın muhteşem alayını Yalı Köşkünden seyrederken, yanındaki Avusturya sefirine şöyle demişti: “İnsan bütün bu muzafferiyetlerin Allah’ın inayetiyle kazanıldığını düşünmeli de asla gurura kapılmamalı.”
– Osmanlılar, Venediklilerle İspanyollar gibi gemilerini çektirmek için “forsa” denilen ve gemilere zincirle çakılı esirler kullanırlardı. Bunlar daha ziyade, Karadeniz sahillerini vururken tutulan Dinyeper Kazakları ile Akdeniz korsanları idi. Kürek cezası bu adetten kalmadır.
– Mürevvih İbni Batuta, Orhan Gazi zamanındaki Türk kadınlarından bahsederken şöyle demektedir: ” Türk kadınları yüzlerini örtmezler. Erkekleri onlara hürmet gösterir ki, görenler onların hüddamı sanır.”
– Türk ünlülerinin hayatlarını anlatan “Sicilli Osmani” yazarı Süreyya Bey, ömrünü kitaplıklarda ve mezarlıklarda dolaşarak not almakla geçirmiştir. Torbalara attığı bu dağınık kağıt parçacıklarından büyük eserini ortaya koyduğu zaman herkes hayret etmiştir.
– Padişahların mutlak vekaletlerine delalet eden “möhri hümayun” geleneği Abbasi halifeleri zamanından kalmadır. Önceleri möhri hümaun yüzükte olup sadrazamlar parmaklarına takarlardı. Sonraları inci zincire bağlı altın keseler içinde boyunlara takılıp cepte taşımak adet olmuştu. Sadrıazamlar, mührü yatakta bile yanlarından ayırmazlardı. Hatta Ali Paşa hamama giderken bile yanında bulundururmuş.
– Sokullu Mehmet Paşa’nın oğlu Hasan Paşa, Osmanlı tarihinin kaydettiği en zengin vezirlerden bir arşı milyarder idi. 1601′de Diyarbekir’den gelirken Tokat civarında ağırlığı ünlü eşkıyalardan Deli Hasan tarafından basıldı. Hazinesi yağma edildi. Öyle ki, çete efradı kıymetli kumaşları arşınlayarak ve mücevherleri kalkanlarıyla ölçerek paylaştılar. Paşa’nın “cennet bağı” adını verdiği altın kaplama ve murassa taht gibi bir sediri vardı. Onun da altın mücevherli çiçeklerini bozarak yağma ettiler.
– Evliya Çelebi’ye göre; Süleymaniye Camisi yapılırken İran Şahı, Kanuni’ye, parası yetmezse satıp tamamlasın diye, bir çekmece elmas yollamış. Padişah ise o elmasları küçük minarelerden sağdakinin taşları arasına koydurtmuş. Buna da cevahir minaresi denmiştir.
– At kestanesi ağaçları Fransa’ya 1615′te İstanbul’dan götürülmüştür. Paris bulvarları bunlarla süslüdür.
– Üniversite kütüpanesinde bulunan Fatma Sultan’ın murassa ciltli Kur’an’ının sayfaları gümüştendir.
– 19. y.y. başlarında İstanbul kibar gençleri başlarına üç arşın şal sararlar, fakat göğüs, kol ve bacaklar açık, çıplak gezer, ayaklarına da yalnız altı bulunan kırmızı yemeni giyerlerdi.
– Sokullu’nun, şehit edildiği zamanki kanlı gömleğini ailesi iki buçuk asır sakladı. Her sene mevlüdü okunup ziyaret edildi. Sonra Karaağaç’taki yalılarıyla birlikte yandı.
– Pehlivan Kara Ahmet, Yeşiltulumbada bir kahvede ansızın ölmüştü. Ölürken sarıldığı demir parmaklığın dokuz çubuğu birbirine geçmiştir.
– İlk satın aldığımız buharlı geminin adı “Svift” idi. Bu zat, “Gülliver Seyahatnameleri”nde yazan meşhur İngiliz muharrirdir.
– Eski mevlütlerde buhurdanlıkta öd ağacı yakılır ve gülabdanlarla herkesin avucuna gülsuyu serpilirdi.
– Bir asır evvel beş paraya şimdilik bir kiloluk ekmeğin altıda biri kadar ekmek ve gene beş paraya bir dilim kaşar alınarak güzel bir kahvaltı yapılırdı.
-Lale devrinin en namlı lalecisi Tabak Ata isminde esnaftan fakir bir adamdı. 80 çeşit nefis lale yetiştirmişti ve sarayların bahçelerine soğanlar ondan alınırdı. Bu çiçek yüzünden İstanbul’un en zengin simalarından biri olmuştur.
– Sokullu Mehmet Paşa’nın Karaağaç Yalısında yanan gayet kıymetli bir inci tesbihi vardı. İmamesi zümrüt ve taneleri yakuttu. Devrin kıymetli bir hattatı imamesinden başlayarak bu tesbihin üzerine bir Mushafı Şerif yazmıştı.
– 16. y.y. da Macaristan’da bir kaya kitlesi üzerinde kartal yuvasına benzeyen Filek Kalesine, Demirbaş Hasan Pehlivan denilen bir kahraman, 40 arkadaşıyla zaptetmişti. Bir gece kalenin mazgal deliğine merdiven dayadı, evvela, bu deliği kapayan 80 kantarlık bir topa göğsünü vererek itti. Sonra başını koyup ikinci hamlede topu içeriye doğru tamamen attı ve yalın kılıç arkadaşlarıyla daldı ve kaleyi fethetti…
– 16. asrın namlı ok atıcı pehlivanlarından Ahmet Ağa 75 yaşlarında iken bir gün okçular başına gelip ok ısmarlamıştı. Esnaf; Pehlivan, ihtiyarladın, sana ok ve yay ne lazım, dediler. O da atını çarşının kapısına sürdü, kapıdaki zincirlere kollarıyla asıldı ve bacaklarını atının karnına sardı. Kollarını kısınca koca atı havaya kaldırarak: “Bazumda azıcık kuvvetim var gibi..!” cevabını verdi.
– Tarihimizde kayıtlı en müthiş oburlardan biri, münevver ve inkılapçı III. Selim’in düşmanlarından, Aygır İmam diye meşhur Derviş Efendi isimli bir softadır. Bir seferinde 40 yumurta üstüne 2 okka pastırma doğratıp, bir pastırmalı yumurta yemiş; fakat koca leğeni sıyırdıktan az sonra dili ağzına sığmayıp ölmüştür.
– Milli Mücadele yıllarında Anadolu’da damga pulları, posta pulu yerine kullanılmıştı. Bunlardan Bozöyük Postanesi’ne gönderilmiş ve ancak birkaç tanesi kullanıldıktan sonra Yunan işgalinde yok olmuş bir pul bulunmuş, bugün çok kıymetlidir.
– Birleşik Amerika cumhurbaşkanlarından General Grant, II. Abdülhamit zamanında Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Bu zat memleketimize gelmiş ilk ve son Amerika cumhurbaşkanıdır.
– İstanbul hayatına dair en zengin letaif kitabı, 18. asır sonlarında bir Ermeni zengini için Ermeni harfleriyle Türkçe olarak yazılmıştır. Bu eserin yegane yazma nüshası 1941’de İstanbul’da 500 liraya satılmıştır.
– Osmanlı padişahları arasında gözlük kullanmış ancak bir kişi vardır, o da son padişah Vahdettin’dir.
– Abdülaziz’in şeyhülislamlarından Ahmet Muhtar Efendi, Ayasofya’da bir fakir turşucunun oğlu idi ve çocukluğunda cami derslerine yalınayak giderdi. Sırf kendi gayretinin hakkı olarak ulaştığı bu yüksek makamdan da bir gün kayığına binmeyip halk ile beraber vapura bindiği için azledilmiştir.
– İstanbul’daki Hürriyet abidesinin altı bir yer altı mescididir. Bu mescide abidenin kapısından girilir. Hürriyet şehitleri bu mescidin mihrap duvarının arkasında meftundur.
– Şehzadelerin sünnet düğünlerinde esnaf kurumlarının kıymetli hediyeler sunması adetti. İstanbul şekercileri de, bir anane olarak, gayet büyük bir gümüş tabla üzerine rengarenk olarak şekerlerden bir çiçek bahçesi, düğünün son günü yapılan büyük esnaf alayonda on kadar tuvana şekerci kalfasının omuzlarında geçirilerek halka gösterilirdi.
– 15. asırda Bursa’da Molla Rüstem ölürken 14 yaşındaki oğluna yüz yıl ömür düşünmüş ve her gününe 100 florin hesap ederek 3 milyon 6 yüzbin florin gibi muazzam bir miras bırakmıştı. Bu çocuk babasından sonra ancak 7 yıl yaşadı. Bütün paralarını yedi ve yalınayak, sefil, bir hamam külhanında öldü.
– Mirasyediliğine misal: Bir gün, bir bağda tavşan yatağı bulunduğunu haber verdiler. 100 florin verdi. 100 florine de bir tazı aldı. Tavşanı ininden çıkarana 100 florin verdi, fakat tazı tavşana saldırmadı. Tazıyı kılıçla ikiye böldü.
– Abdülaziz zamanında Arifaki isminde bir adam “Musavver Medeniyet” isminde bir gazete çıkarmış ve ilk sayfasına Şehzade Yusuf İzzettin Efendi’nin bir resmini koymuş, bu vesile ile valide sultandan ve padişahtan ve saray mensuplarından ikibin altına yakın bahşiş kopartmıştı. Bu hanedandan bir zatın, bir gazeteye basılan ilk resmiydi.
– Kanuni Sultan Süleyman gayet mahir bir kuyumcu idi ve sağ kulağında daima, bir fındık büyüklüğünde ve armut şeklinde çok kıymetli bir inci küpe taşırdı.
– IV. Murat zamanında tütün içmek yasaktı. İçen asılarak idam olunur ve öldükten sonra asıldığı yerde çubuğu ağzına verilerek teşhir edilirdi.
– İstanbul’da ilk kahvehane 16. asır ortalarında Tahtakale’de açıldı. Burada okur yazar ve zarif insanlar toplanır, edebi muşahabeler yapar, satranç oynarlardı. Zamanla bunlar fazlalaştı. Fakat işe müdahale edilerek men edildi.
– 17. asırda İstanbul genişleyince büyük şehir ahlaksızlığı başlamıştı. Bazı kimseler kör cariye ve esir satın alıp dilendirirler, yahut birinin boynuna zincir takıp “borçlu mahsup tur diye merhamet çekerek para toplarlardı. Softalar, eski elbise giyen kadınlar, dilenciler kahyasına rüşvet vererek dilenirlerdi.
– Kanuni’nin sadrazamı İbrahim Paşa’nın adamlarından Alvaryo Griti adında birisi vardı. Bu zat, o zamanki Venedik Cumhuriyetinin elçisi idi. Taksim civarında bir sarayı vardı. Kendisine yazılan resmi evrakta “Beyoğlu” diye yadolunurdu. Beyoğlu semtinin adı buradan gelmektedir.
– 17. asırda arzuhalcilerde inzibat altına alınmıştı. Bunların dürüst, tecrübeli ve devlet emirlerine vakıf kimseler olması şarttı.
– 17. asırda, sarayda padişah odasına beşer yüz dirhemlik iki mumu ve saray odaları için iki yüz dirhemlik ikişer mum verilirdi.
– 18. asır başlarında kasapları hükümet tayin ederdi ve bunları zengin kimselerden seçerlerdi. Bunlar narha göre satarlar ve zararları olursa hükümet kapardı. Zorla kasap yazılan bir zengin Mısır’a kaçmıştı.
– III. Murat zamanında şımarık vaizlerden Şeyh Şuca, maymunlar insanlara benziyor diye başlarına bir şey giymelerine irade aldı ve İstanbul’daki iki yüz maymuna birer kırmızı takke giydirildi.
– Sokaklarda daimi ışık bulunmadığından geceleri sokağa çıkan İstanbul halkı fener kullanırdı. Bunlar camlı veya muşambalı olurdu. Daha evvelleri bu fenerlerdeki mumların adedi de sahibinin mertebesine göre değişirdi.
– Kibritten evvel çubuk yakmak için kav kullanılırdı. Çakmak taşına çelik demirle vurularak çıkarılan şerare ile yakılırdı.
– Küsler, üzerlerine kalın deriler gerili muazzam davullardı. Harp meydanlarında zaferler bunlarla ilan edilir ve yer gök inlerdi ( küslere halk kös derdi).
– Gündelik gazetelerin mevcut olmadığı devirlerde günlük bazı devlet emirleri, ahali tellalları vasıtasıyla toplanarak tebliğ edilirdi. Tellarlar, “komşular, komşular! Bu gece camiye buyurun, tembih var!” diye bağırarak halkı camilere toplarlardı.
– Avrupakari fayton denilen arabalar Türkiye’ye II. Mahmut tarafından girmişti. Evvelce bunlara padişahtan başkası binemezken, padişahın seyahatlerinde yakınları da rahat etsinler diye onlara da müsaade edilmiş ve neden sonra herkes binebilmiştir.
– Bizde müdde-i umumilik (savcılık) ilk defa 1880′de Adliye teşkilatı kanunu ile ihdas edildi. Unvanları “hasmı mansup”tu (yani tayin edilmiş hasım). İki taraf varken 3. şahsın muhakemeye müdahalesini halk ilk zamanlar anlayamamıştı.
– Köprülü Mehmet Paşa vilayetlerle payıtahttaki eşkıya ve zorbaları temizlemek maksadıyla otuzbine yakın insan idam ettirmiştir. Yalnız celladı Zülfikar 4000 kişiyi denize atmıştır. Tarihler, o zamanı ıslah için bu hunharlığı mazur görmektedir.
– Eskiden devletin harici işlerini gören zatın ünvanı Reisilküttab idi. Akif Paşa, resmi yazı lisanını sadeleştiren bir edibimizdi. Namık Kemal, kitabeti Akif Paşa’nın eserlerinden öğrendiğini söylerdi.
– Kanuni’nin sadrazamlarından Semiz Ali Paşa o kadar şişmandı ki, koca imparatorlukta kendisini taşıyabilecek ancak iki at bulunabiliyordu.
– 17. yüzyıl ortalarında İstanbul’da bir “elekçi delisi” vardı. bu deli her gün 3-4 elek telini koparır ve bükerek bir pide gibi iştahla yerdi.
– Hicaz, Türkiye’de bulunduğu müddetçe, I. Dünya Savaşı sonuna kadar, Peygamberimizin markadı üzerindeki kandillerde daima “gül yağı” yakılmıştır.
– IV. Avcı Mehmet, Trakya’da bir köylü çocuğu görmüştü. Bu çocuğun sol bacağı, bir keçi bacağı gibi kıllı idi. Padişah bu çocuğa 100 altın verdi.
– Hanya fatihi Silahtar Yusuf Paşa güzelliği ile meşhur genç bir vezirdi. Çocukluğunda Dalmaçyalı fakir bir çocuk olan Yusuf Paşa, bir kış günü çıplak ayaklarına bir çift eski kundura giydiren kadına, vezir olduktan sonra bu partal kunduraları, içlerine altın doldurarak iade etmiştir.
– Somatra Adası’nın en büyük kilisesinin çanı, eski bir Türk topundan yapılmıştır. Üzerinde II. Selim’in tuğrası vardır. Bu top, Somatra Müslümanlarına yardım için gönderilen Türk topçuları tarafından orada dökülmüş ve üzerine de bu ada Müslümanlarının Türkiye’ye tabiiyet alameti olarak bu padişahın tuğrası konmuştur.
– İstanbul’un kurucusu Konstantin idi. Yaptığı imar ile Fatih 2. kurucusu oldu. Fakat şehir Kanuni Sultan Süleyman zamanında genişledi, ticaret merkezi oldu. Yabancı tüccarlar için Galata’da yeni mahalleler yapıldı. Kasımpaşa, Piyalepaşa mahalleleri kuruldu.
– Bir zamanlar hocalar kavrulup kömür haline geldiği için kahvenin dinen haram olduğuna dair fetvalar verdiler. Tütün aleyhinde ise çoktan fetva verilmişti. Fakat vaizlerle müftüler bile bu yasağa dayanamayarak gizli kahvehanelere arka kapıdan girer oldular.
– Girit’in merkezi Hanya Kalesi’nin fatihi Yusuf Paşa, düşmanları tarafından Sultan İbrahim’e saraya ganimet getirmediği bahanesiyle çekiştirilmişti. Padişah paşayı çağırıp azarladı. Paşa da: “Gerçi hazine sarfeyledik amma düşmanı kahredip bir büyük kale kazandık.” dedi. Fakat padişah onu öldürdü.
– Padişahlar bir yere gidecekleri zaman tülbent ağaları baştaki kayıkta padişahın kavuğunu taşırlar ve geçtiği yerlerde bunu eğmek sureti ile padişah halkı selamlarlardı.
– Üzerinde sahibinin ismi kazılı olan mühür, bilhassa resmi işlerde imza yerine kullanılırdı. Bu usul 1908 senesine kadar devam etmiştir.
– Fatih’in 1454′te ilk yaptırdığı saray (eski saray) şimdiki üniversite yerinde idi. Yeni sarayın (şimdiki Topkapı Sarayı yerinde) inşasına da 1464′te başlandı. Bu sarayın yeri o zaman zeytinlikti.
– Osmanlı tahtı babadan oğula kalırdı. I. Ahmet değiştirip, hükümdarlığın, hanedanın en büyük erkeğine kalması usulünü koymuştu. Bundan sonradır ki Osmanlı şehzadeleri sarayda hususi dairelerde bir nevi mahpus hayatı geçirip cahil ve atıl kalmışlardı.
– Padişah yemek yerken sofrada yemekleri vermek ve değiştirmek kilercibaşı ile çeşnigirbaşının vazifesi idi. Yemek sırasında rikabdar ağa yelpaze ile sinekleri kovardı.
– Kanuni’nin oğlu II. Selim harbe gitmeyen ilk Osmanlı padişahı idi. Zevk ve sefahate düşkündü. Sarhoşken hamamda düşme neticesinde ölmüştü.
– Matbaadan evvel kitaplar el yazmasıyla çoğaltılırdı. Kitap kopyası ile geçinen bir sınıf vardı. Bunlara “hattat” denirdi.
– Osmanlı sarayının buzu, Keşiş (Uludağ) dağından getirilirdi. Hususi kayıkları vardı. Sultanlara ve kadıefendilere günde ikişer okka buz tayin edilmişti.
– Napolyon’un 15 bin kişi ile 20 günde geçebildiği çölü, Yavuz Selim, Mısır fethine giderken 60 bin kişi ile 10 günde geçmişti.

CİNSELLİK HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ

Ortalama bir çay kaşığı insan menisinde yaklaşık 300 milyon sperm vardır ve bunlardan sadece bir tanesi yumurtayı döllemek için yeterlidir!
Cinsel ilişki sonrası sarılıp uyumayı unutun! Yapılan bir ankete göre artık 35 yaşın altındaki insanların %36’sı sigara eşliğinde facebook ve twitter hesaplarını kontrol ediyorlar!
Her ne kadar bütün oklar erkekleri gösterse de, orgazm sırasında son gülen taraf kadınlar oluyor! Kadınların ortalama orgazmı 20 saniye sürerken, erkeklerinki 6 saniye sürüyor!
Siz de mi erkeklerin kadınlardan daha çok sek s düşkünü olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanlış!
Kadınlar erkeklerden %17 daha fazla sek s düşünüyor!
Orgazmın kadın sağlığına yararlı olduğunu biliyor muydunuz?Orgazm olarak; kalp rahatsızlığı, inme, meme kanseri ve hatta depresyon riskini azaltabileceğinizi biliyor muydunuz?
Tahrik olduğunuz sırada iğrenç bulduğunuz bir şeyi düşünmenizin mümkün olmadığını biliyor muydunuz

BİRBİRİNDEN YENİ İLGİNÇ BİLGİLER

Martılar doğada etçillerdir. Onlara simit yemeyi öğreten Türklerdir.
Şeker hastaları en çok ekşi elma yemeyi sever.
Türkiye’de yılda ortalama 4000 kişi futbol maçı izlerken kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılıyor.
Bebekler duyguları okumak konusunda o kadar yeteneklidir ki uzmanlar bunu akıl okumaya eş değer bulmaktadır.
2010 yılında The Walking Dead dizisinin tanıtımı için İstanbul’a getirilen zombi kılığındaki oyuncular emniyet tarafından içeri alınmıştır.
Çin’de 4 Rakamının Ölümü İşaret Ettiği İçin çok az kullanılır 4.Kattaki Evler Diğerlerine Göre Daha Ucuzdur.
İnsan gözü 526 megapikseldir. Eğer insan gözü kadar kaliteli bir fotoğraf makinesi olsaydı, çekilecek tek bir resmin boyutu 2.5 gb olurdu.
Güneşten salınan enerji o kadar fazladır ki, güneşin 1 saniyede yarattığı enerji 100 Milyar atom bombası enerjisinden büyüktür.
ABD’de fare yakalamak lisans gerektirir.
Bir kadında 4.5 litre, bir erkekte ise ortalama 5.6 litre kan bulunmaktadır.
Erkek baykuşlar, eşleri uyurken dengesini kaybedip düşmesin diye onlara yastık olurlar.
iki kere 4 saatlik uyku , bir kere 8 saatlik uykudan daha verimlidir.
İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda yiyecek tüketiyorlar.
Bir hamam böceği 9 gün başı kopuk olarak, açlıktan ölene kadar, yaşayabili
Bir gün içerisinde yaşadığınız olayların yalnızca % 7’si kalıcı hafızada kalır.
Eski Roma’da şişeden hazırlanmış kaplar altın ve gümüşden daha değerli sayılırlardı.
Dünyanın en genç üniversite öğrencisi 11,5 yaşındaki Ganesh Sittampalam’dır.
Paraguay dünyanın en yağışlı bölgesidir. Bölgede yağmur neredeyse ara vermez.
Güneş dünyadan 330,330 kat daha büyüktür.
Bir köstebek sadece bir gecede 90 m. tünel kazabilir.
Çin’de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika’dan daha fazladır.
Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.
Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.
Suudi Arabistan’da bir kadın kocasına kahve yapmazsa bu boşanma nedenidir.
Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.
Her insanın dilinin izi de parmak izi gibi farklıdır.
Limon sert ise, kesilmeden evvel bir iki dakika sıcak suya batırınız, daha sulu olur.
Yiyeceklerin kokusu buzdolabına sinebilir. Bir bardak sütü 2-3 gün boyunca buzdolabında bekletirseniz kokular yok olur.
Bir maymunun kolunda 25 milyon kıl vardır.
ABD, “haydut devlet” diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha fazla askeri harcama yapıyor.
Ayak başparmağınızda iki kemik olmasına karşılık diğer dört parmağınızda üçer kemik bulunur.
Starbucks için kahve üreten çiftçiler, tek bir fincan Starbucks kahvesi alabilmek için 3 gün çalışmak zorundadırlar.
Kruvasan ilk olarak 1689’da Osmanlı’nın Viyana kuşatmasında başarısız olmasını kutlama amaçlı yapılmıştır
Penguenler, saldırıya uğradıklarında ölü taklidi yapabilme yeteneğine sahiptirler.
Yeni doğmuş bebeklerde gözyaşı yoktur; gözyaşı 7. haftadan sonra salgılanır.
1 saat boyunca kulaklıkla bir şey dinlemek kulaktaki bakteri sayısını % 700 arttırıyor.
Yunanistan en uzun , Japonya ise en kısa milli marşa sahiptir
Vücudunuzun çok yağlı bir yemeği sindirmesi 6 saat sürerken, karbonhidrat ağırlıklı bir yemeği sindirmesi 2 saatte tamamlanır.

ÖĞRENDİĞİNİZE PİŞMAN OLACAĞINIZ BİLGİLER

Koalalar esasen annelerinin kakasını yer
Bir metro istasyonunda soluduğunuz havanın %15’i insan derisidir
Ayrıca cep telefonlarının %16’sında da dışkı parçasına rastlanır
Bir insan ekseriyetle tükettiği yiyeceklerin içerisinde olmak üzere yılda ortalama 500 gram böcek yer
Everest dağında 200’ün üzerinde ceset vardır ve bunlar tırmanıcılar tarafından yollarını bulmak için kullanılır
Ayaklarınız yılda ortalama 20 litre terler
Sıranızda, mutfak lavabosunda, market arabalarında, cep telefonunda, restoran menüsünde ve ATM’lerde klozetlerden daha fazla bakteri bulunur
Hipoterminin etkileri hakkındaki bilgilerimizin çoğunu Nazilerin insan üzerinde yaptığı deneyler sonucunda edindik
Erkek civcivler daha bebekken öldürülür, çünkü horozlar tavuklar kadar lezzetli değildir.
Restoranlardaki buz makineleri hiç de temiz değildir. Özellikle ‘balçık koruması’ denen parçasını temiz olmadığı bir günde görürseniz bir daha buz tüketmemeye yemin edebilirsiniz
Eğer bir erkek aslan sürünün yeni lideri olursa, tüm yavruları öldürür
Eskimo bebekleri nezle olduğunda anneleri burunlarındaki sümüğü emerek temizler
Amerikan Sağlık Dairesi (FDA) yaklaşık 200 gr kuru üzüm içerisinde 10 böcek ve 35 meyve sineği yumurtası bulunmasına izin verir
FDA ayrıca 450 gram fıstık ezmesi içinde 150 böcek parçası ve sıçan kılı bulunmasına izin vermektedir
Amerika’da evsiz insan sayısından çok daha fazla boş ev vardır
Eski roma’da diş macunu yerine ezilmiş fare beyni kullanılırdı
Sayısal loto oynamaya giderken ölme ihtimaliniz sayısal lotoyu kazanma ihtimalinizden daha yüksektir
Yılda ortalama 2.500 solak insan, sağlaklar için yapılmış araç gereçler yüzünden ölmektedir
Ortalama bir yatak 10 yıl içerisinde ağırlığının iki katına çıkar. Bunun sebebi üzerinde toz akarlarının ve bunların dışkılarının birikmesidir
Bir şeyi kokladığınızda o şeye ait moleküller burun çeperinize yapışır
İkinci dünya savaşı sırasında içinde 9 asker bulunan bir Amerikan savaş uçağı Chi Chi Jima adındaki Japon adasına düşmüştür. Mürettebattan 8 kişi yakalanmış ve yenmiştir. Kurtulan 1 kişi George H. Bush’tur
Alıntıdır: http://www.sozcu.com.tr/2014/yasam/

AĞIZ KOKUSUNU NASIL YOK EDERİZ

1) Her yemekten sonra anason çiğneyin. Sindirime de iyi gelecektir.
2) Kakule, dereotu ve rezene çiğneyin.
3) Tarçın çubuğu ısırın. Bu ağızdaki bakterileri de öldürecektir.
4) Aynı şekilde antibakteriyel özelliği olan karanfil de kokuyu hemen giderecektir.
5) Maydonoz yiyin
6) Ev yapımı ağız spreyi;
– 3 bardak kaynayan su
– 3 çay kaşığı taze nane yaprağı
– 2 çay kaşığı kişniş
– 1 çay kaşığı anason tohumu
Tüm malzemeleri karıştırın. Ağzını kapatıp 25 dakika kadar bekletin. Daha sonra bu karışımla gargara yapabilirsiniz.

İLGİNÇ GERÇEKLER

Alışveriş arabaları ve sepetleri daha çok şey satın almanız için büyük yapılmıştır. yapılan deneyler boyutu iki katına çıkarınca tüketimin yüzde 19 arttığını ortaya koymuştur.
Dünyada 4300 farklı din vardır.
Karaoke kelimesi kara orkestra’nın kısaltılmasıdır. Kara ise Japonca’da boş demektir.
Dünyada hangi ırkta olursa olsun bütün yeni doğan bebekler 440 hz yüksekliğinde ve la notasıyla ağlar.
Asansörlere ayna konmasının birincil sebebi, kravatınızı ya da saçınızı düzeltin diye değil; kapıyı açınca kabinin yerinde olduğunu görün diyedir.
Uzun süre haşlanan yumurta uzun zamanda öğütüleceği için vücudun harcadığı enerji miktarı yumurtadan daha fazladır. Haşlanmış yumurta bu yüzden çok iyi bir diyet yemeğidir.
Kaptan korsanların taktıkları tek göz bandının amacı, karanlık yerlere girildiğinde karanlığa alışma süresini yok etmektir.
Nokia aslında Finlandiya’da bir şehir ismidir.
Oltayla tutulan balıklar, ağ ve torlarla tutulan balıklar gibi saatlerce acı çekmediğinden daha lezzetlidir.